Bu topraklardaki her insanın ayrı bir hikayesi, anısı ve yaşanmışlıkları vardır. Noriyon’un bendeki hikayesi de tıpkı bunun gibi bir hikaye.
Çocukluğumun geçtiği 80’li yıllarda dedemin küçük bir bakkalı vardı. Sevgi ve muhabbet dolu bu bakkalda ben de o yıllarda dedeme yardım eder, onun çıraklığını yapardım.
Dedem bakkala gelenlerle konuşurken “Noriyon Gadasını Aldığım, aman Soğuk İç Gadasını Aldığım” gibi
kelimeler kullanırdı.
O günlerde bu kelimelerin ne demek olduğunu tam anlayamazdım, bana tuhaf gelirdi, fakat tuhaf gördüğüm o sohbette bambaşka bir sıcaklık hissederdim.
Dedem “Noriyon” derdi. Karşısındaki kişinin yüzüne bir tebessüm gelirdi.
Seneler seneleri kovaladı. Bizler okula gittik. Dedemi öteki aleme yolcu ettik.
Okul hayatımız bitince de ticarete devam ettik. Artık dedem yoktu, bizler görevi devraldık.
İlimizde ve çevre illerde yıllarca bir çok ulusal ve uluslararası markaların bayiliğini yaptık.
Bize ait bir veya birden çok ürünle ticaretimizi daha renkli ve daha köklü bir hale getirmek istedik. Bunun için ise markalaşmamız gerekiyordu.
Akılda kalıcı ve aynı zamanda kucaklayıcı bir marka olsun istiyorduk.
İsim olarak ne belirleyeceğimizi düşünmeye başladığımızdan beri sürekli aklımda olan kelime “Noriyon”du.
Çünkü noriyon bereket demekti; güven, samimiyet demekti. Noriyon muhabbet, dostluk demekti. Sonuçta noriyon hayatın ta kendisi demekti.
Herkes insanların bu ismi yadırgayacağını, anlamayacağını ve kabul etmeyeceğini düşündü. Ancak ben yurdum insanının samimiyeti sevdiğine, dolayısıyla Noriyon ismini kabul göreceklerine inanmıştım. Nihayetinde ise ilk ürünümüzü 2021 yılında çıkardık.
Ülkemin güzel insanları beni yanıltmadı. Noriyon’u hemen kabullendi, sevdi, hanesinde ve gönlünde ona yer verdi.
“Noriyon” kelimesi böylece bir yepyeni ve eşsiz bir marka olarak hayatımıza girmiş oldu.